Bir varmış bin varmış. Aşk çünkü kimi zaman bir kimi zaman bin olmak değil midir? Hep anlatılan, var olduğu sanılan Galata Kulesi ve Kız Kulesinin aşkı. Ey Aşk sen nelere kadirsin! Mecnun’u çöllere düşürür, Ferhat’a dağları deldirirsin. Pervaneyi yanma pahasına ateşe düşürürsün.
Galata, Galata olalı Kız Kulesini izler karşıdan. Karşıdan izler de bir türlü açılamaz mı sanırsınız. Hep denemiş fakat bir türlü başarılı olamamıştır.
Galata kulesinin aşkı için olan bir açılma denemesini paylaşmak istiyorum sizlerle.
Galata Kulesi, Hezarfen Ahmet Çelebi ile yakın dosttur. Galata O’nu bilir, O Galata’yı bilir. Yani Galata demek Hezarfen demek, Hezarfen demek Galata demektir aslında. Galata’nın Kız Kulesi’ne olan aşkını Hezarfen ta en derininde hissetmektedir. Kayıkla gitmek haber vermek ister ama bir türlü yapamaz. Aklına bir şey gelir iki kanat takıp Kız Kulesi’ne martı gibi uçsa haber verse bu iki aşığı kavuştursa diye düşünür. Düşünür ama bu daha önce hiç denenmemiştir. Nasıl olacaktır? Hezarfen planını yapar kanatlarını takar. Hedef Kız Kulesi’dir. Kendini Galata’dan bırakır engin maviliklere. Altı mavi üstü mavidir. Gökyüzü ve deniz. Hedef belli fakat hesaba katılmayanlar vardır. Ani bir rüzgar rotadan çıkmasına sebep olur ve Hezarfen, Üsküdar sahilinde bulur kendini. Kız Kulesi yine karşısında kalmıştır. Yine amaca ulaşılamamıştır. Bu aşkın katili de rüzgar olur.
Aşkla kalın a dostlar…