Sokak başındaki çocukluğum ;
Çok şeye rağmen özledim seni .
Düşüp dizlerimi kanatmayı
tebeşir tozlarını
çizik taşları , ip atlamaları
babamı beklediğim saatleri
annemin aşkla yapılan yemeklerini
Ah be çocukluğum özledim seni .
Ne vardı sanki büyümeme izin vermeseydin
Bırakmasaydın beni .
Yine kiremitten yemekler yapsaydım
Canım İstediğinde anne baba olsaydım
Bütün evciliklerimin hikayesini yine ben yazsaydım .
Çocukluğum bırakmasaydın keşke beni
Büyümek anlam bulmak zor geldi
Seninle bir başka güzeldik be çocukluğum
Seni hiç unutmadım unutamadım
En büyük sevğilimdin benim
Ah be çok özledim seni .
Pamuk şeker yemeyi
Saflasmış o kalbi seninle taşımayı, başka dünyada yaşamayı
Ağlamayı bir anda kahkaha basmayı .
İp atlamayı top oynamayı terlemeyi terledik diye azar işitmeyi
Okulda haylazlık yapıp tek ayak üstünde beklemeyi
Parka gideceğiz diye haclıkları biriktirmeyi
Her bayram günü el öpmeyi
Seninle her güne oyun İçinde uyanmayı
Oyundan başımızı kaldırmamayı
Haydi gel .
Tut elimi götür beni gidelim .
Al beni oynayalım yeniden .
Saklambaçtan başlayalım kiremitten yemek yapalım yine
Diğer çocuklarda gelsin yine beraber olalım
yine yağ satarım bal satarım oynayalım .
Mendil kapmaca çiziktaş oynayalım
Al beni çocukluğum
Ben zaten büyümek istemedim ki
Bırak deli desinler sen gel al beni
Al beni yine kaybolalım
Duyuyor musun ?
Ve yine ses gelmiyor …
.
Etkileyici! 🙂
Elinize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş.. Severek takip ediyoruz sizi..
Günümüz şartlarında çocukluğunu çocukça yaşayamayan gelecek nesillerin bizden duyduklarını masal tadında anlatmışsın tebrik ediyorum güzel bir yazı kaleme almışsın başarılarının devamını diliyorum 👏👏
Süper Yazı olmuş.Tebrik ederim