/

Manik Depresif Şiir

2082 views

Ey ahali, var mı kendini bulan?
Yoksa bir ben miyim bu evrende kaybolan?
Sahi neydi yaşamak?
Mum olmak mı istersin, mumluk olmak mı?
Kendimi düşünen adam heykeli gibi hissediyorum epeydir.
Fazla kararlı ama öylece duran.
Belki benimde duran adam heykelim yapılır.
Sonra zaten adım her bir yere yayılır.
Belki bu mavi kız zamanla aranıza katılır.
İnsan gibi hisseder belki kendini.

Mesela bu sabah kendimi çöp kamyonu gibi hissettim,
Az bir vakit geçmeden de öyle olduğumu fark ettim,
Derince bir nefes çektim…
Tüm çöpleri toplayınca kirleniyormuş insan,
Toplasan 5 adamız, etti sana tek lisan,
Fazla uzatmaya gerek yok, uyuyabiliyorsan,
Çekilirken güneş en tepeme, gölgelerim kısalıyor,
Gölge beni terk etme, gözlerim dayanmıyor,
Bir daha geri dönme, bu gidişler bitmiyor…

Sabahın ilk ışığı omuz çukurlarıma vuruyor,
Sevmek neydi diye sorular soruyorum yanımdaki kediye,
Dönmüş biliyormuş gibi bir de “miyav” diyor.
Sevmek ney ahali?
Sevmek yıllarca baktığın çiçekleri, solsun diye balkona bırakmaktır,
Sevmek yüzündeki her gülümsemenin yarım kalmasıdır.
Ve siz bilgili ahali!
Sevmek yenilgiye teslim olmaktır.
Sakın sevmeyin.

Şimdilerde kendimi bir uçurtma gibi hissediyorum,
İnanılmaz özgür ama gökyüzünde kaybolmuş,
“Daha mükemmel değil mi gökte kaybolmak” dedi bir ses!
Kim o diye bakındım etrafa, yok göremiyorum.
Sonra bir rahatlık geliyor, bu bizim kedi Rıfkı,
Rıfkı’yı sal sokağa 5 dakikada kaybolur,
3-5 gün gider gezer, sonra hemen bulunur,
Garibim gökyüzünü fazla huzurlu bulur,
Sevmek gökyüzünde kaybolmaktır, ona anlatın nolur…

Uykuya her yatışım, uykusuzluğa sürüklüyor beni,
Geçmişe dönüp bir bakayım derken tutuluyor boynum.
Bugünlerde fazlaca hiç’im sadece,
Bir deli gibi kalabalık başım, kafamın içi bomboş,
Hayat sol omzumdan yakalayıp tutuyordu beni,
Ve Tanrı bana yasakladı seni,
Ve siz ideolojileri olan ahali, uyuyun…
Rıfkı sen uyuma, uyutmam.
Daha konuşulacak tonlarca kelime var.
Kaybolmuşluğum ve bir şişe beyaz şarap…

Hemşireyim. 1995 temmuz ayında kuş sesleri ile doğdum.(Gece 1 de baykuşta olabilir). Sanırım annem göbek bağımı defter arası yapmış olacakki kendimi bildim bileli yazıyorum. Hayattaki en büyük dert ortağım defterlerim. Hayattaki tek gayem içimdeki deli kelimeleri milyonların öğrenmesi. Bunun için asla vazgeçmeyeceğim yazmaktan.

2 Comments

  1. Semanur, mavi olan her şeyin seni anlattığını düşünür ve temsil ettiği denizin, gök yüzünün, (okyanuslar laciverte kaçar derinliğinden), bir sonuca varmak isterim bazen. O zaman bir itirafta bulunayım, bilirsin her düşündüğümü yazarım. Konuşma fırsatı varsa da söylerim.
    Ben aslında mavi renkten çok ürkerim. Senin sevmen ve benim ürkmemin nedenini merak ettim. Mevzu şimdi sen olduğundan, -çeşitli renkleri seven kişilerin karakter analizi- diyerek girdim googla sorumu. Benim sevdiğim, ruhuma iyi gelen turuncuydu, çok yazılan uydu ama ikinci seçenek yoktu, yani şu renkleri pek sevmeyenler mevzuu… Mavi sevenlerde; hanım, erkek diye ayırmışlar, kadınların maviyi sevenleri için saptamaları şuymuş =
    Daimi olarak korkuları vardır, her türlü telkin, tedavilere rağmen o korkuları ile yaşamayı tercih ederler. Korkunun temel kaynağı da kendisidir, o bunu bilerek korkar. Çevrelerine karşı ise sevgi dolu, cömerttirler. Çevreleri onlar bakımından oldukça çok önemlidir, nedeni ise kendisinden kaynaklanan şikayetleri devamlı olarak çevresine aktararak teselli bulurlar. Bu hal kimseyi gücendirmez, tersine o kişinin samimi biri olduğuna inanırlar, ona saygı gösterirler.
    Çok hoşuma gitti doğrusu. Bu sende her zaman umut olduğunun delili gibiydi benim düşünceme göre de…
    Sonra bir test vardı https://onedio.com/haber/bu-bilimsel-renk-testi-ile-senin-en-baskin-kisilik-ozelligini-soyleyecegiz–711712 ( işte bu linkten)verilen manzara resimlerine ya da renklere, ilk aklına gelen seçeneğe tıklıyorsun. Yaptım. Sonuç beni şaşırttı. Onu yazıyorum şimdi=
    “Bize verdiğin cevaplara göre seni ve en baskın özelliklerini anlatan en güzel renk sarı! Çünkü sarı daima iyimserliğin, neşenin ve mutluluğun rengi olmuştur: Yani senin! Sen gerçekten bu dünyaya gelmiş en neşeli, en pozitif ve enerji dolu insanlardan birisin. Adeta Güneş gibisin; etrafında yaydığın neşe ve enerji ile çevrendeki herkesi mutlu edip içlerini ısıtmayı her seferinde başarıyorsun. Sen herkesin sahip olmak istediği o neşe dolu dostsun güzel insan! Hiç değişme ve hep böyle mutlu kal! ”

    İnanabiliyor musun Semanur, ben böyle biriyken, dönüştürüldüğüm hâle bak…
    Sen canım kızım; uzun süredir seni merak ediyor, uzaktan da olsa izliyorum. Yürekli bir kızsın. Bunda, seni tanıyan çok kişi hemfikirdir. Blog okusan da yorumlara vaktin olmayabilir, zira mesleğin soluk aldırmaz… İçinde yaşadıklarının sebepleri olarak; mutlaka dış dünyadan tetiklenerek, bir anda seni allak bullak edebilecek kadar etkilemesini görüyor gibiyim. Yanılıyor da olabilirim.
    Sen hiç kimse değilsin, özel bir evlatsın. Şiirin de güzel. Sen de çok güzelsin ama bu devinimler, bu genç yaşında aklının üstünde düşünmeler seni yıpratmasın canım…
    Seni severim mavişim, mavi sendeyken güzel. Sevgilerimle Semanur 🙂 WordPresse mi geçtiiin? İnşallah yorumu yollamayı becerebilirim.

    • Sevgili Ece ablacım. Yorumun beni hem utandırdı hem de mutlu etti. Burası dakika.org bir yazara kendini ifade etme imkanı veren güzel bir platform. Çok değerli birine ait bir bloglama alanı. Bazen burada olmalıyım dediğimde yazıyorum. Keza blog yazma sebeplerimdendir. Ben buranın sahibi değilim fakat buraya ait hissediyorum. Yorumuna söyleyecek kelime bulamıyorum. Benim için çok değerlisin. Buralara sık ugramanı temenni ediyorum. 💙

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.