Doğa, hayvan ve insan her zaman iç içe var olmuştur. Bu üçlü birbirinden kopamaz bir haldedir. Herhangi birinde sorun olduğunda ister istemez diğeri de etkilenir. Öncelik sırası başta belirttiğim gibidir aslında, “doğa”yı korumazsak sevimli dostlarımızın yaşamlarını sürdürmeleri mümkün olmayabilir. Barınma ve yiyecek gibi temel ihtiyaçlarını doğadan sağlarlar. İnsanoğlu da hayvanların varlığı ile bu biyolojik zincir ile bugünlere gelmiştir. Barınma, giyinme, yiyecek ve aklımıza gelebilecek hemen hemen her alanda hayvanların etkisi vardır. Bu durum su götürmez bir gerçektir. Hayvanları ve doğayı korumak, insanları korumaktır. Hayvanları iyileştirmek, halk sağlığını korumak ile özdeşir.
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü ilan edilmiştir. 1931 yılında Hollanda’nın başkenti Lahey’de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu tarafından oluşturuldu bugün. Birçok gönüllü, özellikle sokak hayvanlarını koruma altına aldı. Hayvan Koruma Dernekleri oluşturuldu. Ne yazık ki insan nüfusu arttıkça ters orantılı olarak hayvan popülasyonunda azaltma mevcuttur. Bu durumun önüne geçmek için yapılan çalışmalara destek olmalı, en azından yakın çevremizdeki hayvanları beslemenin yanı sıra onlara nazik davranmalıyız. Onların ne denli masum ve candan olduğunu göz ardı etmemeliyiz.
Veteriner Hekimi olarak ben, elbette sadece bugün değil her gün, her an onların bize ihtiyacı olduğunu hatırlatmak istedim size. Bu yazıyı okuyan birisi de bu bilinçtedir eminim. Ve değerli okuyan, arkadaşım, dostum senden ricam, bildiklerini çevrenle paylaşman. Bu değerli dostlarımıza bizim de çok ihtiyacımız var. Arıların balına, ineğin sütüne, tavuğun yumurtasına… Köpeğin masum bakışlarına ve kedinin mırlamasına. Bizlere sağlık ve mutluluk verecek olan onlardır. Arkamızdan iş çevirmeye cek olan yegane canlılardır onlar. Haydi bugün, bir küçük dostumuzun karnını doyur. Başını okşa. Bazı süpermarketlerde bu haftaya özel %50 indirim de varmış. Haydi ama! Söz veriyorum çok daha iyi hissedeceksin. Teşekkür ederim, hepimizin adına!
Hayvanları koruyun ve mutlu kalın!