Kumarbaz yaşamın kilit noktası seni tanımak Yüzümdeki kırışıklığın tanımı seni bekleyişimin fotoğrafı Saatin kaçması zamanın kovalaması gibi Sen, seni sevmekGökkuşağına adını ezberletmekRenk renk hece hece sızlanmak seni bilmek Bezgin bulutlardan akan yağmur gibi seni anlamakİnancımla dans etmek gibi seni görmek Güneş ile sevişmek seni dinlemekEn güzel şarkıya asılı kalmak seni aklıma getirmekGideceğini bile bile beklemek
Devamını Okuyun →Ey ahali, var mı kendini bulan? Yoksa bir ben miyim bu evrende kaybolan? Sahi neydi yaşamak? Mum olmak mı istersin, mumluk olmak mı? Kendimi düşünen adam heykeli gibi hissediyorum epeydir. Fazla kararlı ama öylece duran. Belki benimde duran adam heykelim yapılır. Sonra zaten adım her bir yere yayılır. Belki bu mavi kız zamanla aranıza katılır.
Devamını Okuyun →
Bir sahilin ıssız kenarında otur, Hemen dadanır martılar boşver kalkma yerinden, Uzaktan kara tren bulutu ıslık çalarda sana, Bakma artık beklenen siyah dumanla gelmez bu limana, Herkes gibi olmayı denesene sen ! Evlensene hemen , Seversin belki evlenince, Herkesleşmek aptalca ! Taş olsa dahi yeşil çimen büyütür başında, Umut buya belki de gelir bir kürek
Devamını Okuyun →
Bir sevinç var içimde, Henüz bilmediğim, Henüz mana veremediğim, Bir o kadar da değer verdiğim, Bir sevinç var içimde, bilemediğim. Nasıl anlatsam ki, Böyle bulut bulut, Böyle incelerden bir inci, Hoş bir bakışı var önce ardından huzur misali, Nasıl anlatsam ki bilemedim. Sanki beni alıp götürdü, İlk yer yüzünde onu gördüm, Ardından gökyüzünde kendi göğüm
Devamını Okuyun →
Ne sen zamanı geri alabilirsin, Nede zaman seni geri ister… Ne sen seviyor yahut sevmiyor diye kesin hüküm biçe bilirsin. Nede hüküm seni hükümdar eder. Papatyalar bitiyor şimdi ellerimde; Seviyor- sevmiyor nidaları yükseliyor dilimde. Oysa papatyaları dinlemeliydim: Lisanı hal ile zikir ederdi oda rengini ve şeklini veren zata Karşı teşekkür eder boyun bükerdi. Onları dinlemeliydim….
Devamını Okuyun →
Şimdi sen de herkes gibisin, yaşıyorsun öylesine. Gözlerini kapatmışsın herşeye. Aslında bir hiç olarak yaşamayı kabul ediyorsun, herkes kadar. Benimse yüreğim titriyor hiçe yaklaştıkça. Sakın savaşmaktan vazgeçip, ölmeyi seçme. Bu kadar basite kaçamazsın. Böylesine derinde düşünme. Hayatta ya yöneten ol yada tarafsız kabile, sakın ola yönetilen olup kendinden geçme. Gece bir hüzün yerleştirdi yüreğime ki,
Devamını Okuyun →
Neydi senin derdin? Aşkı bilir miydin gerçekten? Bahsettiğim aşk sen miydin? Senin adın aşk mı yani? Hadi ordan seni yalancı. Yüreğini iki dakika boş bıraksam, koşardın başkasına. Neymiş uçurumun kenarında tutunacak daldı onlar. İyide sen zaten uçurumdaydın, Ben tuttum seni, Düşmene izin vermedim. Seni en doğru aşk ile sevdim, En büyük yanlışımdı bu. Unutmak mı?
Devamını Okuyun →
Ya sonra! Anlat dinliyorum En derin susuşlarla dinliyorum seni kelimelerin canını acıtmaya gerek yok Sen anlat! Ben İsa değilim ölmüş bir cana kalk diyemem Haykırmaktan yorulmuş bir sese konuş diyemem Giden bir ömrü geri isteyemem Ben Züleyha değilim.. Aydınlığı unutmuş bir karanlığa güneşi ısmarla yamam Rüzgarı tersine çeviremem Ben Süleyman değilim Sen anlat dinliyorum! Örülmüş
Devamını Okuyun →
Kırmızı kiremitler üzerine yağmur yağıyor Evimizin tahtadan olduğunu biliyorsunuz Yağmur yağıyor ve bazı tahtalar vardır Suyun içinde gürül gürül yanan Dudağımı büküyorum ve topladığım çalıları Bekçi Halil’in kız kardeşinin oğluna ait Daha doğrusu halasından kendisine kalacak olan Arsasındaki yıkık duvarın iç tarafına saklıyorum Hiç kimsenin bilmesine imkân yok İmkân ve ihtimal bile yok sizin bilmenize
Devamını Okuyun →
Burnunun Ucundaki Lezzet Tanrı okşamış nazik elleriyle Tüm kabalıklarınıza rağmen devrim yapıyor gibi Zarafet iz bırakıyor arkanızdan Salyangozların arkalarından iz bıraktığı gibi. Ben geldim izlerini takip ettim Siz gittiniz Macera filminin tam ortasındayız. Tüm meziyetlerini göster. Sun bedenindeki, kültüründeki en güzel ikramları Cemiyette pişmiş(sin)iz Soğuk , bayat ve bir o kadar son kullanma tarihi
Devamını Okuyun →